
SAYKODELİK ROCK
60’LARDAN 50 EFSANE GRUP
Dadal Günçe • 16/07/2025
Saykodelik Rock, 1960’ların ortasında ABD ve İngiltere’de gelişen ve temel amacı dinleyiciyi bilinç değiştirici bir yolculuğa çıkarmak olan bir Rock alt türü. Bu müzik, LSD gibi halüsinojenlerin etkisini müzikal olarak yansıtmayı hedefler. Elektrikli gitarlar üzerindeki çeşitli efektler, alışılmadık enstrümanlar ve uzun doğaçlamalar bu türün ayırt edici özelliği. Şarkı sözlerinde ise zaman, ölüm, evren gibi soyut ve derin temalar öne çıkar. Sanatçılar yalnızca müzik değil, bir bilinç hali yaratmak isterler.
Saykodelik Rock’ın doğuşu, 1960’ların sosyal ve kültürel dönüşümleriyle doğrudan ilişkili. Hippi kuşağının özgürlük arayışı, Vietnam Savaşı karşıtı hareketler ve Doğu mistisizmine olan ilgi bu müzik türünü besleyen başlıca unsurlar arasında yer aldı. San Francisco’nun Haight-Ashbury mahallesi bu kültürün merkezlerinden biri haline geldi. LSD etkisindeki konserler ve ışık şovlarıyla müzik, adeta bir “zihin tiyatrosu”na dönüştü.
Saykodelik müziğin etki alanı için, 66-71 hatta 65-71 diyenler de var. 66 başlangıç için uygun, 65 bana göre fazla erken, 70/71 yılları ise tartışılır. Esasen Saykodelik müzik için bir bitiş yılından söz etmek mümkün değildir çünkü tür kendini geliştirerek günümüze dek ulaşmayı başarmıştır. Genelde yoğunluğun en fazla olduğu dönem saptanmaya çalışılır, bazı toplamalarda 66-69 ibaresini de görebilirsiniz
Müziği sadece dinlemeyi değil okumayı da seven dostlar; 60’lı yıllardan 50 Saykodelik (Psychedelic) grup ve haklarındaki kısa düşüncelerimden oluşan uzunca bir yazı, yazıya esas teşkil eden liste ve kısa dinlemeler ile karşınızda. Liste YouTube’dan derlendi. Ortalıkta gezinen onlarca listeden biriydi ama bana oldukça kapsayıcı geldi. Sondan başa doğru gidelim bakalım.
- AFTERGLOW – MORNING

1968 çocukları, tek bir albüm çıkartmış olsalar da adları Doors ve Jefferson Airplane gibi dönemin şaheserleriyle birlikte anılır. O tek albümleri -Afterglow- klasiktir, muhtemelen ilk baskısı vinil müzayedelerinde epey para da eder.
- THE ANIMATED EGG – A LOVE BUILT ON SAND

İki albümlük bir stüdyo grubu, farklı kaynaklardan etkileşimli, bol gitarlı ve bariz Byrds etkisiyle o dönemde unutulup yıllar sonra hatırlananlardan. Sanki hep film müziği yapmış gibiler.
- THE ART OF LOVIN’ — WHAT THE YOUNG MINDS SAY


Jefferson Airplane çizgisinde, hatta onların yan projesi denecek kadar benziyor. Yine de taklit deyip bir kenara atamıyor insan, güzel çünkü.
- BEACON STREET UNION — PACK UP


Saykodelik müziğin Doğu yakası temsilcileri. 60’larda yapımcılar, hâkim San Fransisco sounduna karşı bir Boston soundu geliştirmeyi denemiş ve muvaffak olamamışlardı. Beacon Street Union iki başarılı albüm çıkartmış fakat arkasını getirememiştir.
- BOW STREET RUNNERS — AMERICAN TALKING

Dönemin çoğu grubu gibi tek albümde kalmış, o albüm zamanında bir miktar dinlenip unutulmuş, 90’larda 60’lara ve 70’lere nur yağınca yeniden akla gelmiştir. Kraliçelerin en güzeli Janis’in grubu Big Brother ile benzeşen bir ses örgüsüne sahiptir, iki vokalli Folk-Heavy Rock arası gidip gelen, dinlenesi bir gruptur.
- BREAD, LOVE AND DREAMS — MASQUERADE


İskoçya çıkışlı, 68-71 yıllarının İngiltere’si akla gelecek olursa çok güçlü rakiplere karşı büyük bir varlık gösterememişler, 3 albümde kalmışlardır. Fazla Folk ağırlığı olan gruplardandır.
- THE CHOCOLATE WATCHBAND — MEDICATION


İsimleri daha yukarılarda ve daha sık anılmalıydı. 60’larda Pretty Things’den Rolling Stones’a kadar farklı gruplarla mukayese edilmişler. 70’lere ve 80’lere uzanan etkiler bıraktıkları bilinmektedir. Gerçek bir yeraltı grubudur.
- CLEAR LIGHT — STREET SINGER


Kariyeri uzun sürmemiş gruplardan olsa da Douglas Loubahn ve Dallas Taylor gibi iki mühim karakteri kadrosunda bulundurmuştur.
- CREATION OF SUNLIGHT — SEVEN TIMES INFINITY


Saykodelik müziğin yumuşak yüzü, akşamüstü misafir gelmeden önce pikaba yarım saat konulup bir bardak şarap ile dinlenecek bir albüm. Bunlar da dönemin çoğu grubu gibi tek albümlük. O dönemin şu acayip isim koyma huyu olmasa, daha da güzel olurdu ama bu albümü severim.
- DANTALIAN’S CHARIOT — COFFEE SONG


O dönem albüm yapmamış/yapamamış İngiliz grup. Garip ve maceracı gitar tonları ve belirgin İngiliz vokalleri ile Barrett’a komşu olmuşlar, 90’larda bir toplama ile müzikseverlerin cebini yakmışlar. Böyle toplamalar genellikle pahalıdır çünkü saygısız müzik endüstrisi bunları az miktarda basar ve meraklıların, çoluğunun çocuğunun rızkını böyle albümlere yatıracağını bilir.
- DECEMBER’S CHILDREN –SWEET TALKIN’ WOMAN


60’ların sonundan bir Amerikan klasiği. Soul, Funk, Blues’a daha fazla yaslanmayı tercih edenlerden. İsimlerini Rolling Stones’un bir albümünden mi aşırmışlar diye düşünmüştüm ama kendileri öyle demiyorlar.
- THE DEEP SIX — PAINT IT BLACK


Barok-Pop-Saykodelia arası bir yerlerdedirler, Jim Messina’nın muhtemelen ilk önemli grubudur. Tek albüm geleneğini bozmamışlardır, yarısı cover bir albümleri vardır. 65-70 dönemini sevenler bunu da sevecektir.
- THE ELECTRIC PRUNES — I HAD TOO MUCH TO DREAM (LAST NIGHT)


Tek albüm yapıp unutulma hadisesini aşabilmiş gruplardandır. İki parçaları hit olmuş ve 66-70 döneminin bilinen Saykodelik gruplarından biri olarak anılmışlardır. Böyle bir listede de yerleri ilk onda filan olmalıydı kanımca.
- ELIZABETH — MARY ANNE

Saykodelik müziğin Pop-Barok-Folk çizgisinde gitmiş bir grup. 1968’de çıkmış tek albümleri vardır ama vokali olsun enstrüman kullanımı olsun eli yüzü düzgün bir albümdür. O dönemin Saykodelik gruplarının böyle de bir özelliği vardı, albümünü alırsınız, dinlersiniz ve o cevapsız soruyu sorarsınız kendinize. “Neden devamı gelmemiş ki?”
- FAINE JADE – COLD WINTER SUN SYMPHONY IN D MAJOR


New York’lu gitarist Faine Jade’in 60’lardaki tek albümünden en fazla bilinen parçası. Melankolik bir vokal ve sağlam bir gitar çalışması.” Stand Together In The End”, 60’ların sembol parçalarından olabilirdi pekala, niye olamadı acaba? (aklımda deli sorular)
- THE FALLEN ANGELS — INTROSPECTIVE LOOKING GLASS


Dönemin kayıp yeteneklerinden Jack Bryant’ın müzikal fikirlerini icra alanı. Bryant ilginç şekilde 30 yıl sonra ekibi yeniden toplayıp albüm kaydetmeye muvaffak olmuştur. 60’larda yaptıkları için Mothers of Invention (bilin bakalım kimin grubu) ile aynı çizgide denilmiş ama ben o derece büyük bir yakınlık kuramadım.
- FLAT EARTH SOCIETY — FEELING MUCH BETTER

Kısaca bahsettiğim Boston hareketinin içerisinde değerlendirilebilirler. Vokalleriyle ve güzel düzenlemeleriyle dikkat çekip sonra meçhule gitmiş gruplardan. “Portraits in Gray” parçasını dinleyince “Pink Floyd’u tanıyonuz mu?” diye sorasım geldi bir anda. (aman ha, arak demiyorum, gayet güzel ve özgün bir parça)
- THE GROWING CONCERN — SIT DOWN, I THINK I LOVE YOU

İki vokalli (kadın ve erkek Bonnie Macdonald/ Peter Guerino) Folk-Pop-Saykodelik çizgisinde tek albümlük gruplardan. Grupla aynı adı taşıyan albümleri için “saygıdeğer” ifadesini rahatlıkla kullanabilirim. 66-70 arası aslında ilginç bir durum var, kadın vokali olan Saykodelik grupların pek azında Kraliçe Janis’in sesi duyulur gibi olsa da genelde bir Jefferson Airplane havası alınıyor. Tekrar tekrar söylemek isterim ki burada bir intihal vurgusu yapmak istemiyorum, muhtemelen Jefferson’un çok iyi bir grup olması yapımcıları benzerlerini bulmaya itiyordu ya da Grace Slick’in sesi o dönemi çok fazla kapsadı. Ben bu tınıyı sevdiğim için birbirine benzeyen 150 grubu da severek dinleyebilirim aslında, sorun yok yani.
- H.P. LOVECRAFT — MOBIUS TRIP


Yine ilk onda olması gerekirken, arkalara atılmış bir ekip (dünya adaletsiz bir yer). 60’ların iyi bilinen Saykodelik gruplarından, üstelik 90’larda yeniden keşfedildi ve hak ettiği saygıyı gördü.
- IRON BUTTERFLY — IN-A-GADDA-DA-VIDA


Bir “yerini beğenmeme” durumu daha yaşıyorum, Iron Butterfly hem kendi döneminde çok beğenildi hem de daha sonra gelen çoğu isim tarafından referanslar arasında gösterildi.
- JULY — DANDELION SEEDS


Gitarı en iyi kullanan Saykodelik gruplardan olduğunu düşünürüm. İkinci albümleri sanırım kaydedildi ama dağıtıma girmedi. Rekabet ve mukayese açısından sağınızda Beatles, solunuzda Pink Floyd, altta Moody Blues ve yukarıda Tomorrow filan olan bir 67-70 dönemi var ki buna nasıl can dayansın.
- KALEIDOSCOPE (İNGİLİZ OLANI) — THE SKY CHILDREN


Pop Folk çizgisinde ilerlemiş dönem gruplarındandır. İlk albümlerinin ismi “Tangerine Dream” ama ünlü Alman Elektronik grubu adını buradan mı almış diye merak edip araştırdım, bulamadım.
- KALEIDOSCOPE (AMERİKALI OLANI) – TAXIM


Bunu ben ekledim sevgili canlar, listede yoktu. Saz, ud, buzuki ve ismi pek bilinmeyen ama ses çıkaran bazı acayip çalgıların yer aldığı 60’ların şaheserlerinden. David Lindley ve Chris Darrow gibi iki Folk gönüllüsünün yanında, yolu buralardan geçmiş Solomon Feldthouse gibi renkli bir kişiliğin bulunması müziklerini de benzersiz yaptı. Tamamı internetten dinlenebilen (ama bulursanız alın derim yine de) “A Beacon From Mars” kesin tavsiyedir.
- THE LEATHERCOATED MINDS — KICKS

Ağırlıklı olarak cover yapan bir ekip. Saykodelik müziğin Pop kısmına yakın daha ziyade. “Böyle de bir grup vardı” şeklinde retrospektif bir çalışmada yer alabilir ancak, onun dışında fazla bir kıymeti olduğunu düşünmüyorum. Hele bu kadar yüksek bir konumda olması beni iyice şaşırttı. (Belli ki büyük torpil dönmüş)
- THE LITTER — SOUL SEARCHIN’


Bol fazlı, yüksek tempolu Heavy Rock tarafın temsilcileri.
- LOVE — SIGNED D.C.


Yine sıralama hatası, yine itiraz. Love kuşkusuz 60’ların en önemli gruplarından birisiydi, yerleri genel sıralamada (Beatles’ın Stones’un filan olduğu yani) ilk onda değilse bile ilk yirmi arasında olmalıdır muhakkak. Arthur Lee ve Bryan MacLean gibi iki önemli karakteri barındıran Love, 80 ve 90’ların gruplarına da ilham kaynağı olmuştur. 7 albümlük sağlam bir kariyeri olan Love için yapılan “We Are All Normal And We Want Our Freedom” albümü kanımca yapılmış en iyi iki tribute albümden biridir. Diğerini sona sakladım, uzun uzun yazacağım. Evet, Love’ın yeri ilk 10 idi bu listede.
- THE MAZE — I’M SO SAD


Kederli bir ses örgüsü ile benim de Saykodelik müzikte aradığım şeyin karşılığı gibi. “I’m So Sad” pekala 25 sene sonra yazılıp karşımıza bir Tindersticks parçası olarak da çıkabilirdi.
- THE MISUNDERSTOOD — CHILDREN OF THE SUN


Dj’ler padişahı John Peel tarafından kutsanma onuruna erişmiş olan Misunderstood, faal döneminde beş adet 45’lik ve bir albümden öteye gidememiştir. Bu listede ilk on iyice şişti belki ama, onların da yeri yirmiler değildi bence. “Before The Dream Faded” albümü kesin tavsiyedir. (sanırım yakın tarihlerde CD ve LP olarak basıldı)
- MORGEN — PURPLE


Gitarsit Steve Morgen’ın tek albümlük grubu. Saykodelik müziğin gürültülü tarafındadırlar. Saykodelia coğrafyasının New York kısmını (Long Island) temsil ederler. 60’ların önemli Saykodelik grupları sayılırken haklı bir şekilde adları hep anılır.
- THE MOVING SIDEWALKS — CRIMSON WITCH


ZZ Top’tan mühim kişi Bill Gibbons’un ilk grubu. 60’ların ikinci yarısında San Fransisco ve Los Angeles Batı yakasını, New York ve Boston Doğu yakasını temsil ederken beklenmedik bir şekilde Teksas/Houston’da bir Saykodelik hareket başlamıştı. Sona sakladığım bir güzide (hatta mucize) grup ile Moving Sidewalks bu hareketin öncüleri oldular. Tek başına “99th Floor” parçaları bile büyük bir alkışı hak etmektedir.
- MYSTIC SIVA — KEEP YOUR HEAD


1966-70 arasında, her biri bir filme konu olabilecek (Mesela December’s Chidren grubunun hikâyesi tam filmliktir) birçok Saykodelik grup vardır. Mystic Silva’nın ilk ve tek (evet, buna alıştık artık) albümlerinin kaydedilişi, bu kaydın teknisyen hatası yüzünden bir şeye benzememesi ve 43 yıl sonra grubun gitaristi Al Tozzi’nin stüdyoyu ziyaretinde ham kayıtların bir köşede ve sapasağlam olarak bulunması sonucunda albümün temiz bir kayıtla yeniden yeryüzüne çıkması neticede ilginç bir hadisedir. Gruba gelince, o dönemin en iyilerinden oldukları şüphe götürmez ama bazı gitar sololarını ve riffleri dinleyince kafamda “acaba John Frusciante bu grubu dinler miydi?” gibi bir soru husule geldi.
- N.S.U. — TURN ON, OR TURN ME DOWN

İskoçya çıkışlı güçlü bir gitar/vokal grubu. Heavy taraftadır. Tek albümlerinin ilk kaydını bulan zengin olur, 2006 yeniden basımını bulan sadece dinleme zevki tadar. Tarzlarını vokalleri daha güçlü bir Cream’e benzetirim genellikle.
- NOVA LOCAL — TOBACCO ROAD

Saykodelik türün Pop’a yakın kısımlarında yer alırlar. Kadın vokalisti olup da Jefferson Airplane’e benzememeyi başarabilmiş bir gruptur. İlk ve tek albümlerinde gayet yavaş başlayıp sonra coşan bir Tobacco Road yorumu dikkati çeker.
- THE OPEN MIND — SOUL AND MY WILL


Heavy Rock’ın hakkını veren tek albümlük İngiliz grubu. Adaletsizliğin tarz olduğu bu kavanoz dipli dünyada, “Magic Potion” parçaları da bundan nasibini alıp unutulmuştur. Bir Amerikan filminde epik bir sahnede kullanılıp popüler olacağı günü sessizce beklemektedir.
- PEARLS BEFORE SWINE — ANOTHER TIME


60’ların Saykodeliasının bilinen gruplarındandır. İsimlerini Matta incilinden alırlar. Kıymeti bilinmesi gereken bir soft soundları vardır, 70’lerin ortasına dek albüm yapmaya devam etmişlerdir. Sonradan normal insan hayatına sardırmış ve hukuk adamı olmuş olan Tom Rapp gibi bir büyük yeteneğin evladıdır Pearls Before Swine.
- PHLUPH — LOVE EYES


68’lerin tek albümlük ekiplerindendir. Boston cenahını temsil ederler, Heavy olmak ile olmamak arası bir yerdedirler.
- THE PRETTY THINGS – BALLOON BURNING


“SF Sorrow” gibi bir şahesere imza atmış İngiliz grup. En hızlı dönemlerini 67-71 arasında yaşamışlardır. Kurucu-gitaristleri Dick Taylor, Rolling Stones’un kurucu kadrosunda bas gitarist olarak yer almış ama sonra ekipten dehlenmiştir.
- QUICKSILVER MESSENGER SERVICE — FRESH AIR


Saykodelik Rock’ın köşetaşı gruplarındandır. 60’ların ortasında San Fransisco’da kurulmuş ve adı hep onlar kadar popüler olmasa da Grateful Dead ve Jefferson Airplane ile birlikte anılmıştır. 70’lerden sonra biraz girenin çıkanın belli olmadığı karışık bir kadrosu olsa da esas kadro Dino Valenti, John Cippolina, Jim Murray, David Freiberg ve Greg Elmore’dan oluşmaktadır. Bir başka büyük müzik efsanesi olan Skip Spence’in de gruba ilk başlarda girip çıkmışlığı vardır.
- SCRUGG — WISH I WAS


Pop ağırlıklı İngiliz grup. Fena değiller ama bana kalsa 30’lara filan atardım listedeki yerlerini.
- FIVE SECOND HAND — MAINLINER

Ya da daha kalıcı ve bilinen isimleriyle Second Hand. 3. albümlerini “Chillum” adıyla kaydetmişlerdir. Plak şirketi Polydor tarafından ilk albümleri “Reality”nin tanıtılmaması sonucu (plak şirketi gruba o dönem başka grupların da başına gelen bir fenalığı yapmış ve prodüksiyonuna para döktüğü albümü sonradan yok saymıştır) kabuklarına çekilmiş, grubun önce adını değiştirip sonra dağıtmışlardır. Davulcu Kieran O’Connor’un hayatından da bir üzücü film çıkar, neyse ki Hollywood bu gibi hayatlara şimdilik el atmamakta ve müzikal biyografi dalında yapılan boktan filmler serisine yenilerini eklememektedir.
- THE SERPENT POWER — FLYING AWAY

1967 San Fransisco’sunun Pop’a yakın tek albümlük grubu. Dönemi merak edenler için dinlemeye değer olduklarını söyleyebilirim. Arada Grateful’a da yaklaşan bir ses örgüleri vardır (“sound” dememek için şu sözü kullanıyorum arada ama hiç içime de sinmiyor) Serpent Power albümünü çalışırken YouTube’dan açıp rahatlıkla dinleyebilirsiniz evde ve iş yerinde.
- THE SMOKE — THE HOBBIT SYMPHONY


Gitar ağırlıklı İngiliz Saykodelik grubu. 70’lerin ortasına kadar dağılmamayı başarmışlardır (muhtemelen Punk fırtınasına dayanamadılar). Ünlü parçaları “My Friend Jack”, Boney M tarafından cover edilip daha da bir ünlü hale getirildi. Boney M.’in cover merakı takdire şayandır, 60’ların ünlü Mod grubu Creation’un “Painter Man”ini, Yardbirds’ün “Still I’m Sad”ini ve hatta canımız ciğerimiz Neil Young’un “Heart of Gold”unu cover ederek bizlere sık sık “neler oluyor kuzum” dedirtmişlerdir. Smoke’a dönecek olursak… İyidir.
- SPIRITS AND WORM — SPIRITS AND WORM


1969 yılından bir Jefferson Airplane klonu, dinlemeye değer olsa da 20’lerde 30’larda yer alması sanki daha uygun olurdu.
- STRAWBERRY ALARM CLOCK — THE WORLD IS ON FIRE


San Fransisco kökenli, genellikle Saykodelik Popun referans grubu olarak gösterilen, o dönemin “en acayip ismi kim bulacak?” modasına uymuş renkli grubu. Kurallara aykırı bir şekilde tek albümde kalmamış, listelerde görünmüş ve filmlerde müzikleri kullanılmıştır. Unutulmuşlardan değildir neticede. Saykodelik müzik denince karanlık temalar ve ağır depresyon bekleyenlerin bu beklentisini karşılamaz.
- THE TEA COMPANY — MAKE LOVE NOT WAR


New York çıkışlı tek albümlük grup. Beatles’ın “Revolver” albümünü biraz fazla dinlemişler sanki.
- TOMORROW – HALLUCINATIONS


Soft Machine ve Pink Floyd ile birlikte İngiltere’deki ilk Saykodelik gruplardan biri olarak kabul edilirler (hemen Beatles Beatles diye heyecan yapmayın, Beatles Saykodelik seslerde de müzik yapan ama tek ya da ana referansı bu olmayan bir şaheserdi). Tomorrow’un efsanevi “My White Bicycle” parçası daha sonra Nazareth tarafından cover edilmiştir ve bazı cahiller tarafından hâlâ Nazareth parçası sanılmaktadır. Tomorrow’u önemli yapan bir diğer hadise ise gitarist kadrosunda Steve Howe kişisini bulundurmasıdır.
- THE TRAVEL AGENCY — LONELY SEABIRD

Tek albümlük dönem gruplarından. O tek albüme de elemanların isimleri yazılmayınca (o dönem öyle modalar da vardı) biraz gizemli kalmış bir gruptur. “Işıkları söndürün, korku filmi başlasın… aaa fakat o ses de ne, burada sadece biz varız sanıyordum” der gibi ürkütücü girişleri olan fakat sonradan “hadi gari oturmaya mı geldik” kıvamına gelebilen parçaları vardır.
- ULTIMATE SPINACH — PLASTIC RAINCOATING


Boston cephesinin iyi bilinen, isim yapmış gruplarındandır. Tek albüm kuralını aşıp 3 albüm yapmayı başarmışlardır ki ilk ikisi kesinlikle tavsiye edilir.
- THE UNDERGROUND — THE WARPER

İsmi meçhul stüdyo müzisyenlerine, 1967 yılında kaydettirilmiş bol coverlı Heavy Rock sınıfında yer alabilecek bir albüm.
- WOMB – CONCEPTIONS OF REALITY II

Neden ilk sırada yer aldığını anlayamayacağım, San Fransisco çıkışlı Folk ağırlıklı grup. Daha ziyade Fairport Convention ile benzeşen yumuşak bir tınıları var. İki albümlük bir ömürden sonra, 70’li yılları farklı gruplarda geçirmişlerdir.


Evet efendim geldik listenin başına, itiraz etmek bir yana 13 Floor Elevators benim de yapacağım Saykodelik listelerde bir numarayı kimselere kaptırmaz. Texas gibi kültürel bağlamda biraz fazla düz bir eyaletin, Austin şehrinden 1965 senesinde çıkıp, 69’a kadar birbirinden değerli 4 albüm yapmışlar ve sonra grubun ‘Frontman’ı Roky Erickson’un devreleri yakması nedeniyle dağılmışlardır. İlk Saykodelik gruplardandır. Müzikte Saykodelik çağın başlama yılının ‘65 olduğunu iddia edenler genellikle, “13 Floor Elevators, o yıl kuruldu ya oğlum işte” derler. İlk dönemlerinde Kraliçe Janis de bu gruba takılmış ama sonra talihsiz bir şekilde Californiya yollarına düşmüştü.

60’larda sınırlı bir ilgi ve alaka gören grup kült statüsünü korumuş ve 90’ların başından itibaren özellikle de “Where The Pyramid Meets The Eye” saygı albümünün çıkmasından sonra, yeniden merak edilmeye ve dinlenmeye başlamıştır. Albümde 13 Floor ve Roky Erickson’a saygı sunanlar arasında ZZTop, Butthole Surfers, Primal Screaam, R.E.M., Richard Lloyd (Television) Thin White Rope ve Jesus and Mary Chain gibi isimler vardır. Bazı fikirlere göre bu albüm gelmiş geçmiş en iyi tribute albümdür.
Onca sene kafa kırık yaşayan Erickson ise 70’lerde arada kafayı toparlayıp yeraltına yakışacak güzellikte işler çıkartmıştır. 60’ları ve türlü çeşitli belayı atlatıp günümüze gelebilmiş, 2019 yılında aramızdan ayrılan inanılmaz kişi Erickson isterse tek telli bir gitarla bile hiç efekt filan kullanmadan dünyanın en Saykodelik albümlerini yapabilecek yeteneğe sahipti. 90’larda yaptığı solo albümlerinden “Beauty&The Beast” ve “All That May Do My Rhyme”ı da şefin tavsiyesi olarak yazıyorum ve bu uzun yazıyı nihayete erdiriyorum.
Hepinize Saykodelik günler dilerim.
